Şiir Rafım, A'dan Z'ye Şiir Sözlüğü
Bir şiir sözlüğü, şiir sanatında kullanılan terimlerin anlamlarını ve örneklerini sunan bir kaynaktır.
Şiir Türleri:
* Lirik Şiir: Duygusal ve kişisel temaları işleyen şiirler.
* Epik Şiir: Kahramanlık ve destansı olayları anlatan şiirler.
* Didaktik Şiir: Öğretici ve eğitici amaçlı yazılan şiirler.
* Satirik Şiir: Eleştirel ve alaycı bir dille yazılan şiirler.
* Pastoral Şiir: Kır yaşamını ve doğayı anlatan şiirler.
* Dramatik Şiir: Tiyatro eserlerinde kullanılan şiirler.
Şiir Biçimleri:
* Gazel: Divan edebiyatında yaygın olan, aşk temalı şiir biçimi.
* Kaside: Övgü veya yergi amaçlı, uzun şiir biçimi.
* Mesnevi: Her beyiti kendi içinde kafiyeli, uzun hikâye tarzı şiir biçimi.
* Rubai: Dört mısralı, felsefi ve düşünsel temaları işleyen şiir biçimi.
* Türkü: Halk edebiyatında yaygın olan, ezgiyle söylenen şiir biçimi.
* Sone: 14 mısralı, belirli bir kafiye düzeni olan şiir biçimi.
* Serbest Nazım: Ölçü ve kafiye kurallarına bağlı olmayan şiir biçimi.
Şiirde Kullanılan Terimler:
* Mısra (Dize): Şiirin satırlarından her biri.
* Beyit: İki mısradan oluşan anlam bütünlüğü.
* Kıta (Dörtlük): Dört mısradan oluşan anlam bütünlüğü.
* Bent: Birden fazla mısra veya beyitten oluşan şiir bölümü.
* Kafiye (Uyak): Mısra sonlarındaki ses benzerliği.
* Redif: Mısra sonlarında tekrar eden aynı anlamdaki kelimeler.
* Ölçü (Vezin): Mısralardaki hece veya aruz ölçüsü.
* Ahenk: Şiirin ses uyumu ve ritmi.
* İmge: Şiirde kullanılan sembolik ve mecazlı ifadeler.
* Mecaz: Bir kelimenin gerçek anlamı dışında kullanılması.
* Teşbih (Benzetme): İki şey arasındaki benzerlikten yararlanma.
* İstiare (Eğretileme): Bir kavramın başka bir kavram yerine kullanılması.
* Kinaye: Bir sözü hem gerçek hem de mecaz anlama gelecek şekilde kullanma.
* Tezat (Karşıtlık): Anlamca karşıt kavramların bir arada kullanılması.
* Tekrir: Bir kelime veya ifadenin tekrar edilmesi.
* Aliterasyon: Aynı sesin veya harfin tekrarı.
* Asonans: Aynı ünlü harfin tekrarı.
* Seci: Düz yazıda kafiyeli sözler kullanma.
* Lebdeğmez: İçinde "b", "p", "m", "v" gibi dudak ünsüzleri olmayan şiir.
* Mübalağa (Abartma): Bir şeyi olduğundan büyük veya küçük gösterme.
* Tevriye: İki anlamı olan bir kelimeyi uzak anlamı kastedecek şekilde kullanma.
* İrsal-i mesel: Atasözü veya özdeyiş kullanma.
* Telmih: Geçmişte yaşanmış bir olaya veya kişiye gönderme yapma.
* Tenasüp: Anlamca birbiriyle ilgili kelimeleri bir arada kullanma.
* Cinas: Yazılışları aynı, anlamları farklı kelimeleri kullanma.
* İham: Hem yakın hem de uzak anlamı düşündürecek şekilde kelime kullanma.
Şiirlerde Sık Kullanılan Bazı Kelimeler
* Acı: Şiirde genellikle ruhsal ıstırabı, kalp kırıklığını, ayrılık veya kayıp sonrası hissedilen derin üzüntüyü ifade eder. Aşk acısı, gurbet acısı gibi temalarda merkezi bir rol oynar ve duygu yoğunluğunu artırır.
* Ağaç: Köklülüğü, yaşamı, dayanıklılığı, büyümeyi ve doğanın döngüsünü simgeler. Bazen sığınak, bazen yalnızlık imgesi olarak kullanılır; dalları, yaprakları ve kökleri farklı metaforlara ilham verir.
* Ah: Derin bir iç çekişi, özlemi, pişmanlığı, acıyı veya şaşkınlığı ifade eden bir ünlemdir. Şiirde ani ve yoğun bir duygu patlamasını yansıtmak için kullanılır, okuyucuya konuşanın iç dünyasını anlık olarak açar.
* Akşam: Günün sonunu, hüznü, yorgunluğu, içe dönüşü ve bazen de romantizmi temsil eder. Geceye geçişin melankolik atmosferini veya gün batımının güzelliğini ve geçiciliğini vurgular.
* Arzu: Güçlü istek, tutku, ulaşılmak istenen bir hedef veya kişiye duyulan yoğun özlemi ifade eder. Şiirde genellikle sevgiliye kavuşma arzusu veya belirli bir ideale ulaşma isteği olarak karşımıza çıkar.
* Aşk: Şiirin temel ve en güçlü temalarından biridir; yoğun sevgi, tutku, bağlılık, fedakarlık ve bazen de acıyı içerir. İlahi aşk (Tanrı'ya yönelik) veya beşeri aşk (insana yönelik) olabilir, şairin varoluşunu anlamlandıran merkezi bir duygudur.
* Ateş: Tutkuyu, aşkın yakıcılığını, özlemi, acıyı, arınmayı veya yok oluşu simgeler. Hem ısıtan hem de yakan doğasıyla çelişkili duyguları ve durumları ifade etmek için güçlü bir metafordur.
* Ay: Geceyi, gizemi, romantizmi, sevgiliyi (özellikle yüzünü), duygusallığı ve değişkenliği temsil eder. Mehtap (Ay ışığı) ise genellikle huzur, hayal ve romantik anlarla ilişkilidir.
* Ayna: Kendini görmeyi, içsel yüzleşmeyi, gerçeği, yansımayı, bazen de aldatıcılığı veya kalbi simgeler. Şairin kendi ruhuna veya sevgilinin güzelliğine baktığı bir araç olabilir.
* Ayrılık: Şiirde sıkça işlenen, hüzün, özlem ve acı kaynağı olan bir durumdur. Sevgiliden, vatandan veya sevilen bir şeyden uzak kalmayı ifade eder, kavuşma umudu veya umutsuzluğuyla birlikte anılır.
* Bahar: Yeniden doğuşu, canlanmayı, tazeliği, umudu, gençliği ve aşkın başlangıcını simgeler. Doğanın uyanışıyla birlikte gelen neşe ve coşkuyu ifade eder, kışın ardından gelen aydınlığı temsil eder.
* Baht: Kader, talih, alın yazısı anlamlarına gelir. Şiirde genellikle kişinin kontrolü dışındaki güçleri, şansı veya şanssızlığı, hayatın getirdiği iyi veya kötü olayları ifade eder ("kara baht").
* Bulut: Geçiciliği, belirsizliği, hüznü (kara bulutlar), hayalleri veya gökyüzünün duygusal durumunu yansıtır. Bazen rahmet (yağmur) taşıyan bir unsur, bazen de güneşi örten bir engel olarak kullanılır.
* Bülbül: Özellikle Divan şiirinde güle aşık olan, onun için acı içinde şakıyan kuştur. Aşkı, feryadı, hasreti, sanatı (şiiri) ve fedakarlığı sembolize eder.
* Can: Yaşamın özü, ruh, hayat gücü, benlik anlamlarına gelir. Çok değerli olanı, sevginin derinliğini ifade etmek için kullanılır ("canım", "can yoldaşım"). Uğruna fedakarlık yapılan en kıymetli varlıktır.
* Canan: Gönül verilen sevgili, uğruna her şeyin feda edilebileceği aşk nesnesi anlamında kullanılır. Şairin seslendiği, güzelliğini ve etkisini övdüğü kişidir.
* Çiçek: Güzelliği, zarafeti, kırılganlığı, gençliği, aşkı ve hayatın geçiciliğini simgeler. Farklı çiçek türleri (gül, lale, menekşe vb.) kendilerine özgü anlamlar taşıyabilir.
* Dağ: Yüceliği, erişilmezliği, engeli, sığınağı, yalnızlığı veya Tanrı'ya yakınlığı temsil edebilir. Şiirde aşılması gereken zorlukların veya değişmezliğin sembolü olarak kullanılır.
* Deniz: Sonsuzluğu, derinliği, bilinmezliği, özgürlüğü, özlemi, hayatın dalgalanmalarını ve ruhsal derinliği simgeler. Bazen sakinliği, bazen de fırtınalı duyguları ifade eder.
* Dert: Üzüntü, sıkıntı, keder, tasa, acı veren durum veya çözülmesi gereken sorun anlamındadır. Şiirde genellikle aşk derdi, geçim derdi veya varoluşsal sıkıntılar olarak işlenir.
* Dil: Hem konuşma organı hem de lisan, üslup anlamındadır. Ayrıca Divan şiirinde "gönül, kalp" anlamında da kullanılabilir. Sırları açığa vuran veya saklayan, yaralayan veya teselli eden bir araçtır.
* Dost: Güvenilir arkadaş, sırdaş, zor zamanda yanında olan kişi anlamındadır. Şiirde vefa, sadakat, içtenlik gibi değerlerle birlikte anılır; sahte dostluklar eleştirilir.
* Dünya: İçinde yaşanılan yer, hayat, alem anlamındadır. Şiirde genellikle geçiciliği, aldatıcılığı, faniliği vurgulanır ("fani dünya", "yalan dünya") ve ahiretin karşıtı olarak konumlandırılır.
* Düş: Rüya, hayal, gerçekleşmesi istenen şey anlamındadır. Gerçeklerden kaçışı, umutları, bilinçaltını veya ulaşılamayan idealleri temsil eder.
* Ecel: Hayatın sonu, ölüm vakti, kaderde belirlenmiş son anlamındadır. Kaçınılmazlığı vurgulanır ve genellikle felek (kader) ile birlikte anılır.
* Felek: Kader, talih, zamanın döngüsü, gökyüzü anlamlarına gelir. Şiirde genellikle kişiye acı çektiren, oyunlar oynayan, vefasız bir güç olarak kişileştirilir ("kahpe felek").
* Feryat: Acı dolu haykırış, çığlık, figan anlamındadır. Derin üzüntü, çaresizlik veya isyan anlarında ortaya çıkan bir tepkiyi ifade eder.
* Gam: Derin keder, tasa, üzüntü, kaygı anlamındadır. Hüzün ve kederle eş anlamlı olarak, ruhu kaplayan sürekli bir ağırlık hissini ifade eder.
* Garip: Yalnız, kimsesiz, bulunduğu yere yabancı, tuhaf veya zavallı kişi anlamındadır. Gurbet duygusuyla yakından ilişkilidir, aidiyetsizliği ve melankoliyi çağrıştırır.
* Gece: Karanlığı, gizemi, sırları, hüznü, yalnızlığı, korkuyu ama aynı zamanda dinlenmeyi, düşünmeyi ve aşıkların buluşma vaktini simgeler. Gündüzün karşıtı olarak farklı bir ruh halini temsil eder.
* Gölge: Bir şeyin ışığını engelleyerek oluşturduğu karanlık alan; birinin peşinden ayrılmayan şey; hayal, siluet anlamındadır. Varlığın geçiciliğini, belirsizliği, korumayı veya bir şeyin izini sürmeyi ifade edebilir.
* Gönül: Kalp, ruh, duyguların merkezi, sevgi ve nefretin kaynağıdır. Fiziksel kalpten öte, manevi ve duygusal iç dünyayı temsil eder ("gönül kırmak", "gönül almak").
* Göz: Görme organı; bakış, nazar; sevgi veya nefretin ifadesi; anlayış ("gönül gözü") anlamlarına gelir. Sevgilinin en etkileyici organı olarak sıkça betimlenir, ruhun dışa açılan penceresidir.
* Gurbet: Doğup büyüdüğü yerden, vatanından veya sevdiklerinden uzakta yaşama durumu. Yalnızlık, hasret, sıla özlemi ve yabancılık duygularını içerir.
* Gül: Güzelliğin, aşkın, zarafetin, sevginin ve bazen de geçiciliğin en bilinen sembolüdür. Divan şiirinde genellikle bülbülle birlikte anılır ve sevgiliyi temsil eder.
* Güneş: Aydınlığı, ışığı, yaşam kaynağını, gücü, umudu ve gerçeği temsil eder. Gecenin ve karanlığın karşıtı olarak pozitif anlamlar taşır, bazen sevgilinin yüzünün parlaklığına benzetilir.
* Hasret: Birine veya bir şeye duyulan güçlü özlem, ayrılıktan kaynaklanan kavuşma isteği. Gurbet ve ayrılık temalarının vazgeçilmez bir parçasıdır.
* Hayal: Zihinde canlandırılan görüntü, düş, imge; gerçekleşmesi zor istek anlamındadır. Gerçekliğin ötesine geçme, umut etme veya özlemi giderme aracı olarak şiirde sıkça yer bulur.
* Hayat: Yaşam, canlılık, ömür anlamındadır. Şiirde genellikle zorlukları, geçiciliği, anlam arayışı veya bir armağan oluşu gibi yönleriyle ele alınır.
* Hazan: Sonbahar mevsimi; mecazi olarak yaşlılık, ömrün sonu, hüzün ve solgunluk dönemi anlamındadır. Yaprak dökümüyle birlikte gelen melankoliyi ve geçiciliği çağrıştırır.
* Hüzün: İçsel, hafif ve sürekli bir keder hali, melankoli. Genellikle belirli bir nedene bağlı olmayan, ruhu kaplayan bir duygudur ve şiire derinlik katar.
* Işık: Aydınlık, umut, bilgi, ilahi nur, güzellik, yol gösterici anlamlarına gelir. Karanlığın ve cehaletin zıttı olarak kullanılır, pozitif bir imgedir.
* Kader: Alın yazısı, talih, Tanrı'nın önceden belirlediği olaylar dizisi. İnsan iradesinin ötesindeki güçleri ve hayatın kaçınılmaz yönünü ifade eder.
* Kadeh: İçki içmeye yarayan bardak; mecazi olarak içki, şarap, zevk veya dert anlamlarına gelir. Bezm (içki meclisi) sahnelerinde sıkça yer alır, sunan kişiye "saki" denir.
* Kalem: Yazı yazma aracı; mecazi olarak kaderi yazan güç ("kaderin kalemi") veya şairin kendisi, ifade gücü anlamındadır. Duyguları, düşünceleri kağıda döken araçtır.
* Kalp: Göğüs boşluğundaki organ; mecazi olarak gönül, sevgi, duygu merkezi, cesaret anlamındadır. Gönül ile eş anlamlı olarak sıkça kullanılır, aşkın ve acının mekanıdır.
* Kan: Yaşam sıvısı; soy, akrabalık; şiddet, ölüm, savaş veya aşkın yakıcılığı anlamlarına gelebilir ("kanı kaynamak"). Rengiyle (kırmızı) tutkuyu veya acıyı çağrıştırır.
* Kanat: Kuşların uçma organı; mecazi olarak uçma isteği, özgürlük, koruma ("kanat germek"), hız veya manevi yükseliş anlamındadır. Meleklerin veya hayallerin kanatları olabilir.
* Karanlık: Işığın yokluğu; mecazi olarak cehalet, kötülük, umutsuzluk, gizem, korku veya bilinmezlik anlamındadır. Gecenin ve hüznün doğal bir parçasıdır.
* Keder: Derin üzüntü, dert, tasa, gam. Hüzünden daha yoğun ve belirli bir sebebe bağlı olabilen bir acı halini ifade eder.
* Korku: Tehlike veya belirsizlik karşısında duyulan endişe, ürküntü. Şiirde ölüm korkusu, kaybetme korkusu veya varoluşsal korkular şeklinde işlenebilir.
* Kul: Tanrı'nın yarattığı insan, Tanrı'ya ibadet eden kişi; mecazi olarak birine aşırı bağlı, onun emirlerinden çıkmayan köle (aşk kulu) anlamındadır. Acziyet ve teslimiyet ifade edebilir.
* Kuş: Özgürlüğün, haber getirmenin, ruhun veya hafifliğin sembolüdür. Farklı kuş türleri (bülbül, güvercin, karga vb.) farklı anlamlar taşır, gökyüzüyle bağlantıyı temsil eder.
* Mana: Anlam, kavram, sözün veya davranışın ifade ettiği derin düşünce, öz. Şiirde görünenin ardındaki gizli anlamı, hakikati veya dersi ifade eder.
* Mehtap: Ay ışığı, ayın aydınlattığı gece. Romantizmi, huzuru, sessizliği, hayalleri ve güzelliği çağrıştırır. Geceye mistik bir atmosfer katar.
* Melek: Tanrı ile insanlar arasında aracılık yaptığına inanılan nurdan yaratılmış varlık; mecazi olarak çok güzel, iyi kalpli, masum insan. Saflığı, iyiliği ve güzelliği temsil eder.
* Mezar: Ölünün gömüldüğü yer, kabir. Ölümü, sonu, geçiciliği, unutuluşu veya bazen de bir sırrı saklayan yeri simgeler. Hüzün ve hatırlama mekanıdır.
* Nefes: Soluk, yaşam belirtisi; an, çok kısa süre; mecazi olarak rahatlama ("derin bir nefes almak") anlamındadır. Hayatın devamlılığını ve aynı zamanda kırılganlığını ifade eder.
* Neşe: Sevinç, keyif, şenlik, mutluluk hali. Şiirde genellikle bahar, kavuşma, kutlama gibi anlarla ilişkilendirilir, hüznün karşıtıdır.
* Nur: Aydınlık, parlaklık, ilahi ışık, Tanrı'nın cemali. Kutsallığı, bilgeliği, saflığı ve manevi aydınlanmayı temsil eder. Genellikle yüz için kullanılır ("nur yüzlü").
* Ömür: Yaşam süresi, hayat. Kısalığı, geçiciliği, nasıl değerlendirildiği gibi konular şiirde sıkça işlenir ("bir ömür boyu").
* Ölüm: Yaşamın sona ermesi, ecel. Hayatın kaçınılmaz gerçeği, ayrılık, son veya yeni bir başlangıç (ahiret inancı) olarak şiirde önemli bir yer tutar.
* Özlem: Hasret, birini veya bir şeyi görme, ona kavuşma isteği. Geçmişe, sevgiliye, vatana veya kaybedilen değerlere duyulan yoğun duygudur.
* Ruh: Canlılarda yaşamı sağlayan madde dışı varlık, can; kişinin iç dünyası, duygu ve düşünce yetisi; bir şeyin temel özelliği, özü anlamındadır. Bedenin ötesindeki varlığı, maneviyatı temsil eder.
* Rüya: Uykuda görülen düş; gerçekleşmesi imkansız hayal, umut. Bilinçaltını, arzuları, korkuları veya geleceğe dair ipuçlarını yansıtabilir.
* Rüzgâr: Esinti, yel; mecazi olarak değişim, haberci, geçicilik, özgürlük veya belirsizlik. Bazen fısıltıyla sır taşır, bazen fırtınayla her şeyi değiştirir.
* Sabah: Günün başlangıcı, güneşin doğuşu. Umudu, yeniliği, tazeliği, aydınlığı ve uyanışı simgeler. Gecenin ve karanlığın bitişini müjdeler.
* Sabır: Acıya, üzüntüye veya zorluğa katlanma, bekleyebilme gücü. Şiirde bir erdem olarak övülür, özellikle zorluklar ve ayrılık karşısında gösterilen metaneti ifade eder.
* Saç: Baş derisini kaplayan kıllar; özellikle sevgiliye ait olduğunda güzellik unsuru, bağlayıcılık (tuzak), karanlık (siyah saç) veya dağınıklık (perişanlık) sembolü olabilir.
* Ses: İşitme organıyla algılanan titreşim, seda; birinin konuşma veya şarkı söyleme biçimi. Duyguları, kimliği yansıtır; bazen bir çağrı, bazen bir fısıltıdır. Yankısı kalıcılığı veya boşluğu ifade edebilir.
* Sevda: Güçlü aşk, tutku, kara sevda. Genellikle karşılıksız veya zorlu aşkları, kişiyi esir alan yoğun duyguyu ifade eder.
* Sevgili: Aşık olunan kişi, yâr, canan. Şiirin merkezindeki figürlerden biridir; güzelliği, eziyeti, vefası veya vefasızlığı sıkça işlenir.
* Sır: Gizli tutulan şey, gizem. Şiire derinlik katar, merak uyandırır; açığa çıkması veya saklı kalması önemli sonuçlar doğurabilir. Kalpte saklanan sırlar yaygındır.
* Sitem: Birine duyulan kırgınlığı, üzüntüyü öfkelenmeden, yumuşakça belirtme, nazikçe serzenişte bulunma. Özellikle sevgiliye yönelik sitemler sıkça görülür.
* Sonbahar: Hazan; yılın üçüncü mevsimi; mecazi olarak yaşlılık, hüzün, ayrılık, solgunluk ve vedalaşma zamanı. Dökülen yapraklar geçiciliği ve melankoliyi simgeler.
* Su: Hayat kaynağı, temizlik, saflık, akıcılık, berraklık veya bazen de boğuculuk, tehlike (sel, derin su) anlamlarına gelir. Gözyaşı olarak da sıkça kullanılır.
* Suret: Yüz, çehre; dış görünüş, biçim; resim, kopya. Genellikle sevgilinin yüzünü veya bir şeyin sadece dış görünüşünü ifade eder, bazen aldatıcı olabilir.
* Şafak: Güneş doğmadan önceki alaca karanlık, tan vakti. Gecenin bitişini, yeni bir günün başlangıcını, umudu ve aydınlığa geçişi simgeler.
* Şair: Şiir yazan kimse. Kendi duygularını, düşüncelerini, gözlemlerini estetik bir dille ifade eden sanatçıdır. Şiirlerde bazen kendinden veya şairlik halinden bahseder.
* Şarap: Üzüm suyundan yapılan alkollü içki; mecazi olarak ilahi aşk sarhoşluğu, dünyevi zevk, unutuş veya gerçeklerden kaçış. Tasavvufta ilahi aşkın sembolüdür.
* Şarkı: Türkü, nağme, ezgiyle söylenen şiir. Duyguları ifade etmenin, eğlenmenin veya hüzünlenmenin bir yoludur. Şiirle iç içe geçmiş bir kavramdır.
* Şehir: Büyük yerleşim yeri; mecazi olarak kalabalık, karmaşa, yabancılaşma veya medeniyet. Köyün veya doğanın karşıtı olarak konumlanabilir.
* Şiir: Duygu, düşünce ve hayallerin ölçülü veya serbest dizelerle, estetik bir dille anlatıldığı sanat eseri. Şairin kendini ifade etme biçimidir.
* Taş: Sert, katı cisim; mecazi olarak duyarsızlık ("taş kalpli"), dayanıklılık, değişmezlik veya bazen bir yapı taşı. Doğanın temel unsurlarından biridir.
* Toprak: Yer kabuğunun yüzey kısmı; vatan, memleket; mezar; insanın yaratıldığı madde; sadelik, doğallık. Hem başlangıcı (doğum) hem de sonu (ölüm) simgeler.
* Ufuk: Gökle yerin birleşir gibi göründüğü çizgi; mecazi olarak görüş, anlayış, geleceğe bakış ("ufku geniş"). Sonsuzluğu, ulaşılmazlığı veya yeni başlangıçları çağrıştırır.
* Umut: Ümit, beklenti, olumlu bir sonucun gerçekleşeceğine dair inanç. Zor zamanlarda dayanma gücü verir, geleceğe dair beklentiyi ifade eder.
* Vakit: Zaman, an, mevsim, çağ. Geçiciliği, değeri, geri döndürülemezliği sıkça vurgulanır ("vakit nakittir"). Belirli bir anı veya dönemi ifade eder.
* Vatan: Yurt, memleket, uğruna mücadele edilen toprak. Aidiyet, sevgi, özlem (gurbetteyken) ve bağlılık duygularını ifade eder.
* Vefa: Sözünde durma, bağlılık, dostluk veya aşkta sadakat. Özellikle zor zamanlarda gösterilen bağlılık anlamında kullanılır, vefasızlık sıkça eleştirilir.
* Yağmur: Gökyüzünden düşen su damlaları; mecazi olarak bereket, rahmet, temizlenme veya hüzün, gözyaşı. Doğanın döngüsü ve duygusal atmosfer için önemli bir imgedir.
* Yalnızlık: Tek başına olma hali, kimsesizlik, izolasyon. Şiirde hem olumsuz bir duygu (terk edilmişlik) hem de bazen tercih edilen bir durum (içe dönüş, düşünme) olarak işlenebilir.
* Yaprak: Ağaçların ve bitkilerin yeşil kısmı; mecazi olarak hayatın geçiciliği (sararan, dökülen yaprak), tazelik (yeşil yaprak) veya bir kitabın sayfası.
* Yara: Vücutta açılan kesik; mecazi olarak acı veren olay, kalp kırıklığı, travma ("eski yara"). İyileşmesi zor olan manevi acıları ifade eder.
* Yâr: Sevgili, dost, yardımcı. Şiirde en sık kullanılan sevgi ve seslenme ifadelerinden biridir, canan ile eş anlamlıdır.
* Yaş: Gözden akan damla, gözyaşı; ömür süresi, yıl. Hem üzüntüyü (gözyaşı) hem de geçen zamanı (ömür) ifade eden çift anlamlı bir kelimedir.
* Yemin: Ant, kutsal sayılan şeyler üzerine verilen söz. Bağlılığı, kararlılığı veya bir iddianın doğruluğunu pekiştirmek için kullanılır ("vallahi", "billahi").
* Yol: Üzerinde yürünen yer, güzergah; yöntem, tarz; uğur ("yoluna ölmek"). Hayat yolculuğunu, arayışı, ayrılığı veya kavuşmayı simgeler.
* Yürek: Kalp; mecazi olarak cesaret ("yürekli"), duygu merkezi, içtenlik ("yürekten"). Kalp ve gönül gibi, duyguların ve cesaretin kaynağı olarak kullanılır.
* Zaman: Vakit, çağ, an, mevsim. Soyut bir kavram olarak geçiciliği, akışı, her şeyi değiştiren gücü ifade eder. Şiirde önemli bir felsefi tema oluşturur.
#Açıklamalar:
*Hep güncellenen özel bir sayfadır.
*Son Güncelleme: 30 Nisan 2025
#Kaynaklar:
- https://www.siirrafim.art
- Türk Dil Kurumu, Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu Yayınları 549, Türk Dil Kurumu Basımevi, Ankara 1988.
#Katkı ve Önerileriniz İçin:
siirrafim@gmail.com
YORUMLAR